Homeopati, doğal, yan etkisiz ve bütünsel bir şekilde kalıcı tedavi sağlayan bir yöntemdir. “Homeo” (benzer) ve “pathos” (hastalık) kelimelerinin birleşmesinden oluşur. Bir maddenin sağlıklı bir kişiye verildiğinde o kişide hangi hastalığa benzer semptomlara neden oluyorsa, o hastalığın tedavisinde bu madde kullanılır. Organizmalar uyarana, üremeye, büyümeye ve gelişmeye yanıt verme ve homeostasisi (dengeli iç ortamı) koruma yeteneğine sahiptirler. WHO’ya göre sağlık, sadece hastalığın veya yetersizliğin olmamasıyla sınırlı değildir, aynı zamanda fiziksel, zihinsel ve sosyal iyilik haliyle ilgilidir. Semptomlar iyileşme sürecinin bir parçasıdır.
Homeopati, hastalığın seyrine bağlı olarak düzenli takip gerektirir. Toksisitesi ve yan etkisi yoktur. Her semptom ve hastalık için genel bir tedavi sağlar, altta yatan hastalığı tedavi etmeyi hedefler ve semptomlar bu süreçte düzelir. Bilgi tıbbıdır ve bilginin doğru yeniden yapılandırılmasını sağlar. Benzer semptomlar benzer ilaçlarla tedavi edilir. Tek seferde tek bir ilaç (remedy) verilir, homeopatınız bu ilacı semptomlara göre reçeteler. Semptomlar hastaya özgüdür, hastalığa değil. İlk görüşme uzun sürebilir, kişi hayatını doğumdan itibaren anlatır. Kişilerin kendi hayatlarını tarafsız bir şekilde anlatması her zaman mümkün olmayabilir, ancak zaman içinde homeopati ile olan diyalog bilgi aktarımını sağlar ve iyileşmeyi hızlandırır.
Homeopati Neden Tercih Edilmelidir?
Doğal, güvenli, etkin ve yan etkisiz kalıcı sonuçlar sağlar.
Nasıl Çalışır?
Sağlıklı bir kişiye yüksek dozda verildiğinde hastalık belirtilerine yol açan bir maddenin, benzer belirtileri gösteren bir hastaya çok düşük dozda verilmesiyle iyileşme sağlanır. İlkelerine uygun kullanıldığında doğal, yan etkisiz ve bütüncül bir iyileştirme yöntemidir.
Çocuklarda Homeopati ile Başlamak ve Devam Etmek Neden Önemlidir?
Annenin heyecanla beklediği bir bebeklerini kucaklarına aldıklarında hissettikleri, koruyucu ve hassas bir dönemin başlangıcıdır. Anneler, bebeklerinin bağışıklığını güçlendirmek isteyebilirler. Yenidoğan bebeklerin bağışıklık sistemi anne karnında gelişir ve annenin sağlıklı yaşam tarzı, bebeğin dünyaya gelmesine yardımcı olabilir. Hamilelik sırasında, annenin bağışıklık sistemi, antikorları plasenta yoluyla bebeğe aktararak bebeği korur. Bu antikorlar, bebekleri rutin hastalıklardan koruyabilir. Bu dönemde, homeopati, bebeklerin bağışıklık sistemine destek sağlayarak etkili bir tedavi olabilir. Özellikle bebeklerde ve çocuklarda kalıcı iyileşme sağlar ve doğal, yan etkisizdir. Homeopatik remidiler bitkilerden, minerallerden ve bazı hayvanlardan elde edilir.
Homeopati, Çocukluk Çağında Hangi Hastalıklarda Kullanılır?
Alerjik astım ve alerjik bronşit, besin alerjileri, büyüme ve gelişme geriliği, tekrarlayan enfeksiyonlar, sınav stresi ve anksiyete, dikkat bozuklukları, otizm spektrum bozukluğu ,davranışsal dürtüsel bozukluklar, basit veya kompleks.
Annenin Kullanabileceği Remidiler Nelerdir?
Bağırsak nosodları, süt remidileri (Lac Caninum, Lac Defloratum), pre ve perinatal travmalar sonucu destek remidiler, oxytocinum ve diğerleri.
Homeopati Kullanırken Nelere Dikkat Edilmelidir?
Beslenmeden 1 saat önce ya da sonra alınması uygundur. Naneli diş macunu ve şeker sakızı gibi ürünlerden kaçınılmalıdır. Kahve kullanımı azaltılmalı, mümkünse içilmemelidir (erişkinler ve ergenler için). Kuru ya da sulu dozun kullanılacağı önceden belirlenmeli ve hastaya açıklanmalıdır.
Homeopati Tedavisinden Kimler Faydalanabilir?
Homeopati tedavisi, yenidoğandan itibaren güvenle kullanılabilir. Gebelik sırasında anne, homeopati ile semptomlarını hafifletmek için destek alabilir. Doğumdan sonra emzirme sürecinde annelere mastit gibi sorunlarda ve annenin bağlanmasında destek sağlar. Bu süreçleri doğal yollarla, yan etkisiz olarak destekler.
Homeopati Hangi Tür Hastalıklarda En Etkilidir?
Bebeklerde egzema, reflü, süt allerjileri gibi sık görülen hastalıkların yanı sıra, viral hastalıklar ve ergenlikte ortaya çıkan her türlü semptomlar için kişiye özgü olarak hazırlanan etkili bir tedavi yöntemidir.
Otizm ve Homeopati
Homeopati, otizm spektrum bozukluğunda kişinin semptomlarını analiz ederek kullanılan güvenli ve etkili bir alternatif tedavi yöntemidir. Kliniğimizde farklı yaş gruplarındaki çocuklarla bu alanda çalışmalarımız bulunmaktadır. İstenmeyen semptomların düzeltilmesinde günlük yaşama destek sağlar ve multidisipliner bir yaklaşımla olumlu sonuçlar elde edilmiştir.
Mikrobiyota
Yaşamlarının ilk yılında penisilin ile tedavi gerektiren, üç veya daha fazla enfeksiyon geçiren çocukların konuşma sorunu olasılığı 3.89 kat daha yüksektir. DEHB riski 3.27 kat, zihinsel yetersizlik riski ise 2.44 kat artmaktadır. Sık otit geçiren 1-2.5 yaş arası çocuklarda zihinsel yetersizlik riski 2.13 kat, otizm spektrum bozukluğu riski 1.74 kat ve DEHB riski 1.75 kat artmıştır. Bebeklerin bağırsak mikrobiyomu, nörogelişimsel bozuklukları olan çocuklarda belirgin farklılıklar göstermiştir. Özellikle Akkermansia muciniphila, Roseburia, Coprococcus ve Bifidobacterium gibi yararlı bakterilerin seviyeleri azalabilir. Bu durum, homeopati ve probiyotiklerle düzeltilebilir.